Başkan Yavuz “30 Aralık Kudüs ve 1 Ocak 630 Mekke’nin Fethi Mübarek Olsun”

Başkan Yavuz “30 Aralık Kudüs ve 1 Ocak 630 Mekke’nin Fethi Mübarek Olsun”
30.12.2016
Kırıkhan Belediye Başkanı Ayhan Yavuz’un 30 Aralık Kudüs ve 1 Ocak 630 Mekke’nin Fethi münasebetiyle yazılı bir mesaj yayınladı.
“Mekke, âlemlere rahmet olarak gönderilen, Peygamber Efendimiz (S.A.V)’in dünyaya teşrif buyurdukları, çocuk ve gençlik yıllarını geçirdiği, Nübüvvet kitabının hem ön sözünün, hem de son sözünün indirildiği, Hz. Adem ( Aleyhisselam )’dan itibaren, tevhit inancının merkezi ve Müslümanların kıblesi Kabe’nin bulunduğu kutlu bir şehirdir.” Diyen Başkan Yavuz mesajında şunları söyledi;
“Mekke’nin fethi İslam tarihinin en önemli olaylarından biridir. Hz. Muhammed ( S.A.V ) Mekke’yi fethederek İslam’ın önündeki en büyük engellerden birini ortadan kaldırmış, İslam’ın Hz Muhammed’den sonra yayılıp kurumlaşmasında çok önemli bir rol oynamıştır.
Efendimiz ( S.A.V) kendisine Allah tarafından Peygamberlik vazifesi verildikten sonra Mekkelileri Allah’ın dinine davet etmiş, fakat onlar bunu kabul etmedikleri gibi Müslüman olmaya başlayan herkese, ellerinden gelen her türlü eziyet ve işkenceyi çektirmişlerdir. Hatta o kadar ileri gitmişlerdir ki Resulullah ( S.A.V. )’i öldürme kararı almışlar ve Peygamberimiz, Cebrail ( Aleyhisselam )’ın haber vermesiyle müşriklerin kurdukları tuzak boşa çıkmıştır.
Mekkeli müşriklerin bitmeyen eziyetleri sonucunda müminlerin dayanacak güçleri sabırları kalmayınca Peygamber Efendimiz, müminlere hicret ve Mekke’yi terk etme izni vermişti. Peygamber Efendimiz Mekke’den çıkarılırken, yaşlı gözlerle Mekke’ye dönmüş ve şöyle buyurmuştur. “Ey şehir, senden çıkarılmasaydım vallahi seni terk etmezdim.“
Hicret sonrası Mekkeliler yine boş durmadılar Efendimiz ( S.A.V. ) ve Müslümanları yok etmek için uğraştılar. Bedir’de, Uhud’ da bozguna uğradılar ve nihayetinde bu yaşananların sonucunda Hudeybiye antlaşması ile Mekke’nin Fethine zemin hazırladı.
Fetih çok geniş anlama sahip olup, feth denince Allah yolunda başarıdır. Bu başarının ilki 1 Ocak 630 Mekke’nin Fehidir.
Hicretten sekiz sene geçtikten sonra Resulallah ( S.A.V.) tekrar Mekke’ye dönüyor. Mekkeliler hiç beklenmedikleri bir anda Onbin kişilik sahabe ordusunu karşılarında görünce, neye uğradıklarını şaşırdılar. Hiçbir şey yapamadılar. Resulallah ( S.A.V.) Mekke’ye girdiğinde, Fethi kendisine nasip etmesinden ötürü minnet ve şükranını bildirircesine başını önüne eğiyordu. Muhacirler ve Ensarlarla birlikte Mescid-i Haram’a girdi. Hacer-i Esved’e doğru yöneldi, sonra Kâbe’yi tavaf etti. Kâbe’nin içinde ve etrafında üçyüzaltmış put bulunuyordu. Elindeki yay ile bunlara bir bir dokunuyor putlar devrilirken yeryüzünde Allah’tan gayrıya tapmanın sona erdiği müjdesini veriyordu. Mekke Fethi’nin amacı putları yok etmektir. Çünkü insanlık için en büyük yüz karası olay Allah’tan başkasına tapmaktır. İşte 1 Ocak 630 yeryüzünün ilk binası Kâbe’nin bulunduğu şehir olan Mekke’nin İslam ordularınca fethedilmesidir.
Mekke’nin fethi ile yeni bir gün doğmuştur. Fetih bir güzelleştirme olayıdır. Bu gün yeryüzünün tarihi dahi değişti, yeryüzü zulümden kurtuldu. Efendimiz ( S.A.V ) Mekke’nin fethi tevhidin yeryüzüne kesin olarak yerleştirilmesi anlamındaki kıvılcımdır.

Peygamberler şehri olan Kudüs, Yahudiler ve Hristiyanlar için olduğu kadar, Müslümanlar içinde kutsal bir şehirdir. İsrail oğullarının tarihi ile özdeşleşen Kudüs, Hristiyanlar için Hz. İsa’nın kısa ve çarmıha gerilmesi ile sonuçlanan hayatının hatıralarını barındırırken, Müslümanların ilk kıblesi ve Hz. Muhammed’in Miracının gerçekleştirdiği yer olmuştur. Mekke ve Medine’den sonra üçüncü önemli şehirdir. Müslümanlar açısından bütün bunlar Kudüs’ün fethinin dini şartlarını oluşturmuyordu.
Efendimiz Hz. Muhammed ( S.A.V. )’in Isra hadisesi gerçekleştiğinde İslam fetihlerini devri başladı. Bu hadisede Kâbe ve Mescid-i Aksa’nın aralarında manevi olarak bağlantı kuruldu. İslam ordusu Ubeyd’e Bin Cerrah önderliğinde şehri kuşattılar. Patrik Safronyus Şehrin anahtarını Hz. Ömer’in kendisine vermek istedi. Hz. Ömer şehre geldi. Hz. Ömer (r.a) 636 şehrin anahtarını aldı. Bir güven fermanı yazıldı. Hz. Ömer (r.a) şehrin ismini İlya’dan Kudüs’e çevirdi.
Hz. Ömer (r.a) devrinden sonra Emeviler şehri kontrol altına aldılar ve çok önem verdiler. 661 ile 750 yılları arasında hüküm sürdüler. Abbasiler 750-878 yılları arasında Kudüs şehrine hâkim oldular. Abbasiler, Fatimiler ve Karmatiler arasında askeri darbelerden dolayı şehirde istikrarsızlık yaşandı. 1071 tarihinde Şehre akim oldu. Daha sonra Fatımilerden dolayı haçlılar 88.yıl Kudüs’ü işgal ettiler.
1187 yılının Temmuz ayında Selahaddin Eyyübi Hıttın Savaşı’nı kazandı tarih yazdı.
1187 yılında Selahaddin Eyyubi Hıttın savaşında haçlıların elinden geri almayı başardı. Kudüs halkına en iyi şekilde muamele yaptı. Kübbetüs Sahra’nın üstündeki haç işaretini kaldırttı. Şehrin restore, mimari ve yenilenmesine çok önem verdi.
Osmanlı ordusu 28 Aralık 1516 yılında Sinan Paşa önderliğinde, Yavuz Sultan Selim’in Mısır seferinde Kudüs’e girdiler. Kudüs’ün fethinden sonra Yavuz Sultan Selim Mukaddes Kudüs şehrini Kudüs’ü şerif olarak değiştirdi. Osmanlı Devleti burada 400 yıl hâkim olmuştur. Osmanlı İmparatorluğu için Kudüs her zaman büyük önem taşımıştır. Kanuni Sultan Süleyman Sultan 4.Murad, Sultan Abdülmecid, Sultan Abdülleziz ve 2. Abdülhamit Han Kudüs şehri için pek çok hizmette bulunmuştur.
30 Aralık Kudüs ve 1 Ocak 630 Mekke’nin Fethi İslam Coğrafyasında büyük bir öneme sahip olup günümüzde dahi İslam’ın yayılıp şekillenmesinde büyük bir önem arz etmeye devam etmektedir. 30 Aralık Kudüs ve 1 Ocak 630 Mekke’nin Fethi İslam alemine mübarek olsun.”